9 Ekim 2008 Perşembe

Post-İt Notları #3

- Bu aralar üstüme bi sakinlik çöktü. Normalde delireceğim şeylerde bile tamam sakin olacağım diyerek kendimi sakinleştirebiliyorum.

- Hayattaki kendine ait minik anların değerini daha çok idrak etmeye başladım.

- Yedi saat uyku bana yetmez oldu.

- Cuma günlerini dizilere ayırdım. Akşam yemeğinden sonra gece yarısına o kadar o haftaki dizileri sırayla izliyorum. Önce komedilerle başlayıp ardından maceralara geçiyorum. Sonrada eserse üstlerine bir film patlatıyorum.

- Hiç bir finansal yatırım olmamasına rağmen yatırım ihtimallerini çok ciddi şekilde takip etmeye başladım. Sanırım iş hayatım özel hayatıma girmeye başladı.

- Hala toplu taşıma araçlarında cam kenarına oturmaya bayılıyorum.

- Hayat bazen değil çoğu zaman adil olmuyor.

- Saygı görmediklerime saygı göstermek iyice zor zanaat olmaya başladı.

- Bu aralar iyi film yok diye ağlarken ekimin ikinci yarısında sular ısınacak gibi gözüküyor.

- Artık gazeteleri internetten takip eder oldum. Hemde eskisi gibi spor sayfasından değil gündem sayfasından başlayarak.

- Kabul etmek istemesemde olgunlaşma emareleri gösteriyorum.

- Bu bayram ilk defa nerede o eski bayram diyenler grubuna dahil oldum.

- 24 yaşımda da olsa sonunda kravat bağlamayı öğrendim.

- Kahve otomatlarındaki Çikolatalı Capuccino ne güzel bir tatmış bunca yıl içmeyerek çok şey kaçırmışım.

- Arog'un teaserlarından içinde T-Rex olan çok komikmiş.

- Nedendir bilinmez içimde romantik film izlemek için hiç bir istek yok bu aralar.

- Uzun bir tatil yapmak istiyorum. Şöyle tek başıma yalnız, kafamı dinleyip huzur bulacağım cinsten bir tatil olsun.

- Kitap, dergi okumayı özledim.

- Ne kadar istesemde yada uğraşsamda (aslına bakılırsa pekte öyle bir isteğim yok belkide ondan) resmi kıyafet üstümde illaki iğreti duruyor.

- Kafa çekmeyi çok özledim.

- Vurucu sonlar etkileyicidir. Akılda kalır. Unutulmak ise genelde huzur verir.

Hiç yorum yok: