22 Eylül 2009 Salı

İki Arada Bir Derede

Aslında çok yazmak istediğim çok şey var. Arayıda açtığımında farkındayım. Fakat yüksek lisans tezi ile boğuşmamnında etkisi ile ay sonuna kadar yine bir şey yazabilecek durumda değildim aslında. Amma velakin biriken bir kaç şey var hem arayı çok soğutmayayım hemde biraz kada dağıtayım diyerek kısa bir şeyler yazmak istedim. Neyse lafı uzatmayalım inceden madde madde yazalım birikenleri.

İlk aklıma gelen Mavi Jeans reklamı oldu. Merak ediyorum hangi mantıkla böyle bir reklam kampanyası başlatıldı. Oldukça tuhaf bir reklam. Öyle bir konseptki sanki bu yağmurda bu selde başka insanlar sular altında kaldı yada bu şehirde kapkaç yok mahalle baskısı yok tam anlamı ile bir metropolüz gibi bir hava var. Onuda geçtim bu ülkede kaç aile içinde o reklamda geçen diyaloglar o reklamdaki hali ile vukuu buluyor. Neyse bu konu eleştirildikçe eleştirilir aynı konuya çok takılmayalım.

Sel konusu varki hakkında ne dense bilemiyorum. Bu ülkede şehir planlamacılığı denen olgudan bihaber olunduğu zaten bilinen bir gerçek. Özellikle mütehaitler sattıkları evlerde kimler ne tehlikelerde kalır düşünmedikleri çok açık. Fakat bunları kontrol etmesi gereken yönetici sıfatındakilerinde olaya bakış açısı çok farklı olmaması ve dahada kötüsü onları seçen çoğunluğun yeri geldiğinde kendi hayatını iki torba kömüre satabilmesi şu sel felaketinin altından çıkan gerçekler herhalde. Yine yazdıkça uzayacak mevzu ne düşündüğümü az buçuk açıklamışken tadında bırakayım.

Avrupa Basketbol şampiyonasında Milli Takım'ı görünce yazmadan edemedim. Ülke insanları olarak neden böyle şampiyonalarda sadece birinciliği başarı olarak kabul ediyoruz. Bunu sade vatandaş değil bizzat milli takımda bu şekilde hissetmişki Yunanistan maçından sonra düştüğümüz hale geldik. Sanki ülkede her spor dalında her türlü alt yapı var. Etraf spor olanaklarından geçilmiyormuş gibi zar zor çıkardığımız isimleri çok kolay yerin dibine batırma konusunda çok başarılıyız. Neyse yine tadında bırakalım.

Ramazan geçti ki ben ramazan aylarını nedense pek bir severim. Biraz nostaljik bir yapım olmasından herhalde böyle eski dönemlerin sık sık akla geldiği zamanları pek bir severim. Ama bu ramazanda belki birazda kendi sıkışıklığımdan hiç o güzellikleri hissetmedim. Çok tatsız tutsuz bir ay geçirdim. İşin kötüsü üstüne şeker bayramıda (isteyen ramazan bayramı desin ben 25 senedir şeker bayramı diyorum başka bir isim kullanmayıda hiç düşünmüyorum) benzer bir kekremsilikte geçti. Geçen sene bayram tatiline kaç gün kaldığını sayardım. Bu sene pazartesi işe gitmek için giyinyordum neredeyse.

Ufak ufak dizilerde başlıyor. İlk bölümleri hemen indirmeyeceğim. Ay sonuna kadar indirdiklerimi izleyemediğimden kafaya takacağımdan bekleyip hepsini öyle indireceğim. Bu arada hazır bu konuya girmişken. Geçen sene biten Prison Break ve Sarah Connor Chronicles ve hafiften tadı kaçan Heroes'dan sonra bu sezon yeni dizilere ihtiyaç duymam mümkün. Aklımda House, Firinge ve Leverage var. Bunlar dışında tavsiye olunacak diziler varsa yorumlarda paylaşmalarını rica ederim.

Ekim ayının gelmesi ile bir kaç oyun piyasaya çıkacak olmasıda tez sonrası rahatladığım dönemde iyi olacak. Modern Warfare 2 ve her ne kadar daha geç çıkacak olsada Max Payne 3 beni heyecanlandırıyor. Ayrıca haftasonları arkadaşlarla sık sık pes oynadığımı düşününce pes 2010'uda denem pek bir güzel olacak. Tabi birde güzeller güzeli Football Manager 2010 gelecek ki oda ayrı bir sevinç nedeni oldu.

Gelelim sinema aktivitelerine Gamer ekim gibi gelecek sanırımı onu bir kenara yazdık. Sonracığıma District 9 ve Legion gibi filmler ilgimi çekti. Hele birde aralıkta gelecek olan James Cameron'ın Avatar'ı varki aman diyeyim bu filmi muhakkak iyi bir salonda hatta mümkünse İMAX fasilistesi olan bir salonda izlemek gerecek gibime geliyor.

Birde unuttuğum bir şeyi eklemem lazım. Pek çoklarının bildiği gibi Last.FM ve My Space gibi iki site telif hakkı bahane edilerek ülkemize engellendi. Bunu özellikle telif haklarını bahane ederek yapan Müyap kurumuna denecek laf var mı bilmiyorum. Eğer üyelerinizin sanatçıları My Space yada Last.FM'de şarkılarını paylaşıyorsa bu sitenin suçu değildir. Bunu engellemek istiyorsanız sanatçıları bu konuda firmalar uyarabilir. Fakat Müyap'ın amacı bu sitelerde haraç toplamak gibi görünüyor bu duruma bakılınca neyse bu konuda lafı uzatırsam terbiyemi ciddi anlamda bozabilirim.

Yazmak hakikaten iyi geldi aslında daha yazılacak mevzular var herhalde ama hem zamanım kısıtlı hemde şimdilik burda noktalamak iyi olacak gibi gözüküyor.