28 Mayıs 2008 Çarşamba

Risk

Megadeth'in sevdiğim albümlerindendir Risk. Tıpkı onların bu albümlerine o adı vermelerine neden olan durumdaki gibi ben yada hayattaki herkes farklı boyutta riskler alabilir hayatında. Peki risk insanın kendisine ne ifade eder ona bir bakmak gerekirse ne görürüz.

Öncelikle riski ekonomi ve işletme bilen biri olarak ele almak gerekirse; risk yapmak istediğiniz şeyin sizin olmasını istediğiniz şekilde sonuçlanmaması ihtimalidir. Bu ihtimal yükseldikçe (yani başarma olasılığınız düştükçe) başarının sonundaki hedef büyümelidirki siz karşınızdaki riski almayı kabullenebilesiniz.

Peki içinde bulunduğumuz günlük hayatta yaptığımız basit şeylerde yada almaya çalıştığımız kararlarda durum farklı mı? Aslında pek değil. Sadece para kazanmak için ortaya para koyan yatırımcı yerine, sahip olmak istediği bir şey için elindeki maddi yada manevi varlıkları kaybetmeyi göze alan bir insan koyun tanıma aynı durum onun içinde geçerli olacaktır.

Yabancıların risk ve riskli durumlar sonucunda kaybedilebilecekler hakkındaki deyimlerine ise burda bahsetmeden duramayacağım. Omlet yapmak için bir kaç yumurta kırmak gerekir, kabullenilebilir kayıp (özellikle bu lafa hastayım. Pek çok aksiyon filminde geçer. Helede işin içinde bir çok sivil rehine varsa aklı evvel bir yönetici şu kadar kabullenilebilir sivil kayıpla bu işi atlatabiliriz der) vede Acı yoksa kazançta yoktur gibi deyimleri risk konusunda rahatlıkla kullanılırız.

Benim için risk ne ifade ediyor kısmına gelecek olursak. Riski ben daha ziyade bir engel gibi görürüm. Ulaşmak istediğiniz hedefin önünde duran ve büyüklüğü ile orantılı olarak sizi yolunuzda alıkoyabilecek bir engeldir. Yanlız burda ben risk tanımam o engeli geçer giderim mantığı çıkmasın. Bazı engellerin geçilmesi zor hatta imkansız olabiliyor.

Her neyse asıl demek istediğim. Riski engel olarak görmemdeki asıl neden engel kelimesini duyunca insan otomatik olarak kendini bir zorluğu çözme adına gireceği bir mücadeleye hazırlar. Riski bu şekilde görüp ya onu azaltabilecek önlemler alırım yada cesaretim toplayıp elimdekini kaybetmek pahasına istediğim şey için önümdeki engelin üstüne giderim.

Her iki yoldada başarı garantisi yoktur. Ama işin güzel kısmıda o belirsizliğin doğurduğu adrenalinde saklı bence. Ne olacağını asla kesin olarak bilmeden inandığın ve arzuladığın şeyin peşinden giderek elinden geleni yapmaya çalışmak ve ne gerekiyorsa yaptığını bilmek bazen başarısız olduğunda bile huzurlu olmanı sağlıyor.

Riske nasıl bakarsanız bakın bazen sonuçları çok acı vericide olsa risksiz bir hayattan zevk almanın mümkün olacağını sanmıyorum. Atacağım her adamın sonunda tam olarak ne olacağını öngörebiliyorsam zaten o adımı atmanın ne yararı olacakki zaten. Asıl olan bazen sonunda ne olacağını umursamadan korkusuzca o adımı atabilmek. İşte bunu yaptınız mı siz risk unurusu kontrol edersiniz o sizi değil.

Hiç yorum yok: