17 Kasım 2008 Pazartesi

Gidişim Suskun Olmuştu Ama Dönüşüm Nasıl Olacak Allah Bilir

Aslında bu kadar ara vermeyi sevmiyorum. Ama bu sefer elimde olmayan sebeplerden dolayı oldu. Bilgisayarım bir anda bozuldu. Her ne kadar evde birde Lap Top olsada böyle dizimin üstünde klavye yazmayı hem beceremiyorum hemde sevmiyorum. Uzun lafın kısasına gelecek olursak sonunda bilgisayarı sıfırdan yenilemek durumunda kaldım. Ehh sorunlar çözüldüğüne göre kaldığım yerden devam etme vaktide gelmişti.

Bu arada başlığın önemli kısmını esinlendiğim Ferda Anıl Yarkın şarkısındanda bahsetmemek olmaz diye düşünüyorum. Tamam biraz komik geliyor sözler ama aslında son derece sağlam bir romantik şarkıydı. Hoş dinlemeyeli neresinden bakarsam bakayım bir 8-10 sene kadar olmuştum.

Hazır böyle zaman dilimlerine girmişken ve konu ile alakasız pek çok mevzudanda bahsetmişken asıl yazı nedenine geçmenin yolunu yapmanın vakti geldi. Son 3-4 yıla kadar bana pek koymayan ama son zamanlarda biraz kafama takılan bir durum var. İnsanların gençlik kriterleri, daha doğrusu bizzat bendeniz gençlik kriterlerine göre ne durumdayım.

Eskinden hemen her şey daha yaşım genç ilerde şöyle yaparım böyle yaparım diye atıp tutardım. Fakat artık bunu demekte zorlanıyorum. Nedense bu tür işleri geleceğe erteleyecek zamanım yok gibi geliyor. Bunda hayatımın eskisi kadar benim paşa gönül kriterlerime göre şekillenememesindende kaynaklandığını varsaysamda yinede bu lafı demenin rahatlatıcı eskinin hissedemiyorum.

Hatta rahatlamayı geçtim, vay be şaka maka 24 olduk tadında cümleler kurduğumda sık sık kendime kızıyorum. Eh buna birda eskisi kadar rahat çocukluk yapamamayıda ekleyince durum iyice can sıkıcı oluyor. Tamam olayı biraz abartıyorumdur muhtemelen ama bu kadar zamandır hep kafa olarak genç kalmanın yollarını arayan biri için bu konu ciddi anlamda sorun yaratıcı bir şey.

İşin dahada beter yanı insanlar dert etme zamanla alışırsın diyor. Sorun o zaten, ben alışmak istemiyorum. Eğerki ben bu durumu alışırsam o yaşlanmayı kabul ediyorum demem oluyor. Zaten bu aralar kafamda pek fazla şey yok. Belki birazda bundan dolayı biraz aklıma düşüyor ama düzenli bir hayata yaklaştıkça kendimi hem iyi hemde kötü hissediyorum.

Hayatım boyunca bana çok uzak gözüken daha sonra bunları çok düşünürüm dediğim mevzuları düşünme dönemlerine geldim. Bense her zamanki gibi bundan kaçacak yollar arıyorum ama henüz bulabildiğimi söylemem. Sanırım bu sefer kaçmakla kurtulmak yerine istesemde istemesemde bu sorunlarla yüzleşeceğim.

4 yorum:

Selin dedi ki...

nasılsa bir gün düşünmek zorunda kalacağım şimdiden kafa yormayayım dediğim şeylerle bir anda yüzyüze kalınca ben de ne yapacağımı şaşırdım.. gençler büyük insanlar olarak görüyor bizi ya hani, bu durum biraz canımı sıkıyor :) yaşlılarla takılmayı ve onların bana çocuk muamelesi yapmasını seviyorum :))

CaRtMaNtR dedi ki...

İşin tuhafı benim etrafımdaki yaşlılar bile bana çocuk muamelesi yapmıyor. Kazık kadar adam oldun muamelesi çekilmeside ayrı bir yazı konusu olur aslında :D

Ama şaka bir yana şu büyümek o kadarda eğlenceli bir olay değil.

Selin dedi ki...

büyümek istediğimi söylediğimde büyükler "bu günlerini arayacaksın" derlerdi de inanmazdım :) şimdi ben söylüyorum çocuklara, onlar da bana inanmıyor :D

CaRtMaNtR dedi ki...

İnanmadıkça çocuk mu kalınıyor nedir :D