25 Kasım 2008 Salı

Kış Baştırdı

Genelde soğuk havaydı, kıştı filan derken pek tatilde olmadığından insan hafif bir depresifleşir. Daha doğrusu havalar kapanmaya başlayınca benimde içim kararır gibi olur. Fakat son yıllarda kış zamanlarında da tembellik yapacak bol vaktim olmasından bu durumu aşma yolunda önemli adımlar attım.

Her şeyden önce normal şartlardan bana sıcak yada soğuk havadan birini seç deseler ben soğuğu seçerim. Belki bere ve eldiven kullanmayı sevmemden, belkide sıcaktan ne yaparsan yap kaçman zorken soğuğa karşı giyinerek karşı koyabilme durumundan dolayı.

Eskiden en çok yağmurlu ve kapalı havalara gıcık olurdum. Daha öğlen saatinde hava kararmış gibi insanın tembelliğe iter bu hava derdim. Fakat yağmurda amaçsızca ıslanmayı dert etmeden dolanmanın ve insanlar sağa sola kaçışırken yolun ortasından rahatça yürüyebilmenin tadını alınca eski fikirlerimi ciddi anlamda gözden geçirdim.

Oldum olası şemsiyede kullanmayı sevmeyen biri olarak gözlük takmaya başladığım dönemden sonra her yağmurda gözlük camlarında silecek olsa diye bir ihtiyaç duysamda o yağmurun kendi has yağarken çıkardığı ses ve insanın sadece yağmurun ıslattığı yollarda yürümek gerçekten başka bir lezzet başka bir zevkmiş.

Kışın birde en nadide en özel olayı vardır. O olduğunda her taraf bambaşka görünür göze. Tahmin edilmesi zor olmayan bu sözde gizemi sonladırıp bahsettiğim şeyin kar olduğunu söyledikten sonra karın güzelliğinden bahsetmek gerekir.

Kar demek soğuk demek, kar demek yolların kapanmas demek ama eskiden beri en önemlisi kar demek tatil demek. Ama o tatil olayınında dışında kar yağdımı bu Şehr-i İstanbul bir başka oluyor. Her yer bembeyazken gecenin en ayazında camı açıp dışarı bakmak. Yüzünde o soğuğu dibine kadar hissetmek gerçekten insana yaşadığını hissettirir.

Tabi birde kar yağarken yüzünü gökyüzüne dönüp kar tanelerini yemeye çalışırdım. Açık söyleyeyim bunu hala yaparım ve yapmaktanda büyük zevk alırım. Kar topu oynamak yada kardan adam yapmaktan bile daha zevklidir bu kar taneleri yemek.

Düşündümde kış hakkındaki fikirlerimin değişmesi çok iyi olmuş alsında. Eskiden yılın en az 3-4 aylık kısmından bunalırdım. Fakat şimdi o dönemleri belkide yazdan daha çok seviyorum daha çok bekliyorum. Birde büyük bir hayalim var ondanda bahsederek yazıyı noktalayalım. Umarım bir yılbaşı akşamında camdan baktığımda etrafı bembeyaz karlar altında bulurum.

Hiç yorum yok: