28 Eylül 2008 Pazar

Evrilen Yanlızlık

Neden daha önce bu konuya eğilmedim bilmiyorum ama geçenlerde aklımda bir fikir oluştu. Gerek kendi yaşam tarzımdan gereksede gözlemlediklerimden yola çıkarak bir varsayım oluşturmaya başladımda denebilir aslında. Lafı uzatmadan sonuca ve bu yazının ana konusuna getirmek gerekirse; sanırım günümüzde insanlar yanlız olmaktan daha çok zevk alıyor.

Bunu biraz açmak gerekiyor elbette. İnsanlığın başından yakın dönemlere kadar insanoğlu hep tek başına olmaktansa bir grubun yada bir topluluğun parçası olmak istemiş. Benzer ihtiyaçları yada benzer ortak zevkleri olan insanlar birleşmeyi tercih etti.

Ama şimdi insanoğlunun ihtiyaçları ve bunu karşılama yolları değişti. En basitinden mağaralarda yaşarken insan aç kalmamak için avlanmalıydı. Eğer grup haline avlanırsa başarılı olma şansı daha fazlaydı. Yada grup halinde yaşarsa başına bir şey gelmesi daha düşük bir ihtimaldi.

Şimdi ise hayat çok daha rahat. Bu ihtiyaçların çoğunu değil bir insan yarım insan bile halledebilecekse neden yanında kalabalık olmasını isteyesinki. Tek başına kafanı dinlemeyi tercih edersin normal olarak.

Peki ortak zevkler konusunda ne değişti konusuna gelirsek. Eskiden zevkler genelde karşında bir rakip olduğunda bir anlamı ve zevki olan şeylerdi. Mesela satrançtan tutuda eskrime kadar pek çok hobi yada şu anda aklıma gelmeyen pek çok şey yanlız yapılamayacak şeylerdi.

Şimdi ise hayatımızda rakip istersek en büyük rakip bilgisayarımız oluyor. Mücadelenin her türlüsünü klavyenizin başında yaşayabilir ve yanlızlığınızla başbaşa zevk aldığınız şeyleri dilediğinizce yapabilirsiniz.

Bu hayat tarzında bazen düşünmeden edemiyorum. Bilgisayarı olmayan adam mı yanlızdır yoksa etrafında kimse olamayan adam mı?

Açıkçası bu soruya bu aralar ister istemez bilgisayarsızlığın mağarada yaşayan ve en değerli varlığı ateşi sönen bir adamla aynı seviyede olduğunu düşünüyorum. İnsan artık kendi türüne değil kendi ihtiyaçlarını karşılaması için yaptığı makinalara bağlı bir hayat yaşıyor.

Aslında bu çok orjinal bir soru yada cevapta sayılmaz. Bu konuda pek çok film ve kitap yazılmış zaten. En son ve bilineni Matrix'i ele alalım. İnsanlar gelişmek için daha ziyade ihtiyaçlarını daha fazla karşılamak için makineleri o kadar çok geliştirmişlerdiki sonunda makinelerde bu kadar tembel ve iş yapmaktan kaçan bir türün yönetici pozisyonunda olmasını kabullenememişti.

Bu işin sonu ilerde gerçekten oraya mı gider bilemiyorum. Ama gün geçtikçe artık birbirimize değilde bilgisayarlara bağlanır olduk. Bunun reddedilmeyecek bir gerçek olduğu ortada peki bu bizi daha gelişmiş ve iyi mi yapıyor yoksa yanlız ve savunmasız mı yapıyor. Bunu cevaplayabilecek durumda değilim. Ben sadece soruları sorabiliyorum. Cevaplar gelecekte bir yerde karşımıza çıkacak.

2 yorum:

a. dedi ki...

birkaç gün evvel kafamı kurcalayan hatta kafamdan ayrılmayan bir konuydu bu...tabi daha kişisele indirgersem,'ben "bilgisayar insanı" mı oldum?' gibi sorular vardı kafamda,birisi beni bununla suçlamıştı ve bu beni fena halde kırmıştı...
ama bu olaydan bir hafta kadar önce kendimi tamamen yalnız hissettiğim bir anda hiç ilgimi çekmeyen bir nesneydi pc...
yalnız olmadığımı bildiğim zaman yalnızlık güzeldi,ama biliyorsan insanların yokluğunu hiçbir nesne seni avutamıyordu...
belki teknoloji ilginç geliyor,ilk çağlardan farklı bir yalnızlık yaşıyoruz fakat bu sadece "yalnızlık bizim seçimimiz olduğunda" iyi hissettiriyor...bahsi geçen yalnızlık -belki çoğu hoşa gitmeyen insanlardan oluşan- "çevre"den yoksunluksa bunu hiçbir klavye,hiçbir monitor efendime söyleyeyim hiçbir site gideremiyor...
en azından ben çekemiyorum "o" yalnızlığı:)

CaRtMaNtR dedi ki...

Belki abartıyorum ama yanlızlık eskiden bir seçimken şimdi hayatın insanı zorlayabileceği bir yol olmaya başladı. Misal en basitinden sokağa çıktığında insan kulağına kulaklığı takıp müziği açtımı içinde buunduğu ortamdan soyutlanabilme şansına sahip. Bu teknolojik yanlızlık seçimden ziyade bağımlılığa dönüşüyor daha çok.

Bilgisayar insanı olma durumuda aslında bundan farklı değil. Zaten bu durumun ilk aklıma geldiği anda iş yerinde bilgisayarın başında oturduğum andı. Şu andaiş yerindem çıksam ve eve gitsem ne yaparım diye sordum kendime. Aklıma ilk gelen odama gidip bilgisayarı açmak oldu. Pearl Jam'in Evolution şarkısı vardı. Onun klibinde kubik masasında bilgisayar kullanan adam bir anda bilgisayarına bağlanan bir köle oluyordu. Sonra geniş planda onun gibi yüzbinlercesi yanyana aynı durumdalardı. Sanırım benimki bunun bir kaç seviye aşağısı oluyor.

Yanlızlığın çekilme kısmı ise sanırım insanı biriyleriyle bir şeyler paylaşma yada paylaşmama isteği ile orantılı bir durum.