11 Aralık 2008 Perşembe

(Dayak) Yemekteyiz

Son yazıya gelen yorumlara bakınca "Yemekteyiz" yarışması hakkında bir şeyler karalamak biraz gereklilik gibi oldu sanırım.

"Yemekteyiz denen bu programda ülkemizde inceden bir TV fenomeni olmaya doğru gidiyor ya artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Tamam hoş bir fikir ile oluşturulmuş bir konsept ama o insanların hem yemek sırasında hem yemeği yapana puan vermeleri sırasındaki halleri ve tavırları o kadar yapmacık ve sahteki insan o an gördüklerinden sadece nefret edebilir gibime geliyor. Ama nedense bu tür yapmacık şeyler beğeniliyor." Demişiz bu konu hakkında oradan alıp gidelim.

Önce işin pozitif yönüne bakmaya çalışalım. Şimdi bu tür yarışmalar insanlara yeni yemekler öğrenme yada bilinen yemeklerin hazırlanması sırasında püf noktalarının keşfedilmesi gibi konular ilk fırsatta dikkati çekiyor. Ayrıca birbirlerini tanımayan farklı kesimlerden gelen insanları bir sofra etrafında birleştirmesininde bazı sosyal alt metinleri türetilebilir.

Fakat daha önceki yorumumda da belirttiğim gibi yarışmacılarının buram buram yapmacıklık kokan hareketleri insanın ciddi şekilde gözüne batıyor. Hatta izlediğim bir kaç bölümde hareketleri geçtim bildiğim bir kaç yemeğe çok ciddi şekilde mantıklı olmayan eleştirilerini görünce insan ister istemeden ya bu yorumu eleştiri olsun diye yapılıyor yada yemek yapmaktan anlamayan biri konuşuyor diye düşünüyor.

Aslında yarışmacılarıda suçlayamıyorum. Ülkemizde interaktif olarak adlandırabileceğimiz yarışmalarda kazanmanın genel kriteri kavga edip sansasyon yaratmak olarak empoze edildiğinden bu yarışmaya katılanlarda kazanmanın yolunun ellerine geçen her fırsatta kavga çıkarmaktan geçtiğini sanıyorlar.

Ülkemizde bu tür şeyler tutabilir ama kendi adıma böyle gergin ortamlardan rahatsız biri olarak böyle sahnelerle karşılaşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Anlamadığım insanların hayatlarında bir çok sebepten dolayı zaten gerim gerim gerilirken birde böyle ekstra gerilim mi programlardan hoşlamasıdır.

Halk arasında çivi çiviyi söker olarak adlandırılan durumdan yada ben zaten dertliyim tasalıyım başka insanların derdini, kavgasını göreyimde halime şükredeyim düşüncesi ile izleniyor olabilir belkide.

Açıkçası bu yazıyı yazarken bir yere gelmeyi yada konuyu bağlamayı amaçlamadım. Sadece kafamda oluşan bazı sorular vardı. Bunları böyle yazıya dökerek ilerde dönüp baktığımda kendime bunlar tekrar sorup belki cevaplar alabilirim diye umuyorum. Yada bu konuda benden daha iyi cevapları olanlar benle paylaşır.

2 yorum:

a. dedi ki...

hepsini geçtim,başlık süper olmuş:)
çok orjinal;)

CaRtMaNtR dedi ki...

Aklıma geldiğinde benimde çok hoşuma gitmişti :D